16 Mayıs 2010 Pazar

Teknoloji Bağımlılığı(m)

Özellikle yakın çevrem benim bilgisayar ve dolayısıyla teknolojiyle çok haşır neşir olmamı teknoloji bağımlılığı olarak görür ve zaman zaman da uyarırlar. Buna rağmen sıkıştıklarındaysa "şu nasıl yapılıyordu, bilgisayarım bozuldu, bir türlü çalıştıramadım.." dedikleri şeyleri önüme getirmekten de geri durmazlar. Kabullenmek zor değil. Evet teknolojiyi seviyorum ve bağımlılığım var. Ama yine de inkar etmeye çalışıyorum, bilgisayar, internet olmadan yaşayabilirim diye. Bununla tek yüzleştiğim nokta yıllık izinlerim veya dalış gezileri. Dalışta zaten hiç fırsat olmuyor ama izne çıkarken, iş yerinden biri arar da bişey ister veya ben sıkılırım, bakarım ya da en kötü ihtimal bi yerde işime yarar diye yanıma bilgisayar alasım geliyor. Çoğu zaman ikilemde kalıyorum. Neyi nerede bulacağımı, online bilet satın almayı, hangi saatte nerede ne var bilgisini internette takip edebileceğimi bilmek ve bilgisayarın yanımda olduğunu bilmek bana güven veriyor. Örneğin laptop ve yeterince parayla hiç bilmediğim şehirleri, coğrafyaları çok rahat gezebilirim gibi geliyor. GPS, banka, sinema, tiyatro, kültürel bilgi, ihtiyaç duyabileceğim herşey orada var. Biraz modernize edilmiş "80 günde devrialem" hikayesi gibi. Hatta uyarlama filmi bile yapılabilir. :)))
Gelelim biraz daha sadede. Aslında teknolojiyi hayatımı kolaylaştırdığı için seviyorum. Ve çevremdekilerin de aynı amaçla kullanmasını diliyorum. Örneğin bankaya gitmeden parasal işlemleri yapmak gibi. Bu ve benzeri bir çok şey. Benim şansım veya şanssızlığım bilgisayarı iş gereği günde 8 saat kullandıktan sonra, hobi olarak da çok sevmem ve kullanmaya devam etmem. Mesela şu ara master yaptığım ve bunu da internet üzerinden yaptığım için derslerimi, ödevlerimi hep bilgisayarda yapmak zorundayım. Yani bazı noktalarda istesem de çıkmıyor hayatımdan. Bağımlılığımı kabul ettiğim nokta ise şu anda olduğu gibi zorunluluklar dışında da boş kalınca bilgisayarda bişeyler yapmaya çalışmam. Bunun çok fazla vaktimi aldığının farkındayım.
Geleyim son olarak bağımlılığımı inkar ettiğim noktaya. Geçenlerde fark ettim; iş bilgisayarımın şarjını iş yerinde unutmuştum. Evde yerine kullanacağım hiç bilgisayar olmadığını fark ettim. Aslında var, var tabi ama ya bozuk ya çok eski. İşletim sistemi kurmaya üşenmesem internete girebileceğim bir bilgisayar ayarlayabilirim evde belki ama kendime ait bir laptop'ım yok. Sonra cep telefonumu düşündüm. Ne 3G, ne GPS, ne film oynatır.. Yani kısacası basit bir telefonum var. Şu anda çevremde gördüğüm telefonlar yanında belki de en mütevazisi. İş yerinden Blackberry veriyorlar, her yerde maillerimizi görüp cevaplayalım diye. İnadına detaylarını kullanmayı öğrenmedim ve sürekli yanımda taşımıyorum. Gerçekten acil bir durum varsa telefonla aranmam gerektiğini düşünerek iş telefonumu şahsi telefonuma yönlendirdim. Yani bir başka açıdan bakınca, uçan kaçan fonksiyonları olup bin liraları bulan telefonlar, mobilite sağlayan laptoplar, GPS, bluetooth kulaklık, araç kiti. Bunların hiç biri bende yok. Bu durumda ben teknoloji bağımlısı mıyım? Yoksa onu amaç değil sadece araç olarak mı kullanıyorum, takdiri size bırakıyorum.