27 Ekim 2014 Pazartesi

Bilgisayar Okur-Yazarlığı

İşim gereği zaten bütün gün bilgisayarla haşır neşirim. Bir de iş dışında ilgilenip hobi olarak da teknolojiyi sevince doğal olarak yenilikleri takip ediyor insan. Çevremde bu yönümü ve problem çözmeyi sevdiğimi de bilenler zaman zaman çözemedikleri sorunları bana danışırlar. Ben de arar-tarar bulabilirsem cevabını onlara iletirim. Yalnız geçen sürede şunu gördüm: başta işletim sistemi olarak DOS vardı. Komut satırında çalıştığı için ezberleyebildiğin ve bildiğin komutlar dışında bişey yapamazdın. Ama o dönemde zaten kimse bilgisayarda bişey yapmazdı. :) 
Sonra Windows 3.1 geldi. (Arada 3.0 da vardı sanırım, ama şimdi hafızamı zorlayamayacağım...) Neyse uzun lafın kısası, MAC'den çalıntı olduğu söylenen ve görsel bir arayüz sunan windows yayılmanın başlangıcı oldu. O zamanlar hayat daha kolaydı. Kolaymış... Bir nesil, sadece word, excel kullanarak, hala kütüphaneden kaynaklardan bulduklarını bilgisayara kendisi yazarak, hepsini copy-paste yapamadığı için özet çıkararak yetişti. Hatta ilk bilgisayar kullandığım yıllarda mouse kullanımı  çok yaygın olmadığı için, tıpkı kalem kullanmaya alışmak gibi özellikle yaşı daha ileri olanlara basit oyunlarla alıştırma yaptırılırdı. Üniversitede bilgisayarda ödev yapmaya iyice alıştık. Word-Excel'in inceliklerini bu sayede öğrendik. İş hayatına da atıldığımızda en çok aranan, mesleki bilgi, en az 1 yabancı dil ve tabiki Office bilgisiydi. Bir süre sonra bir baktık, herkes Office biliyor. Bir süre için herkes bilgisayar biliyordu. Herkes çok iyiydi. Ta ki, bu mobil cihazlar, internet ve çeşitlilik artana kadar. Şimdi saflar yine ayrıldı. Öğrenecek şey her geçen gün artıyo. Bir kaynaktan beslenmek yetmiyo. Artık cep telefonu sadece telefon değil. Sadece word-excel bilmek de artık yetmiyor. İşte bilgisayar okur-yazarlığı dediğim şey bu. Aslında başlık yanlış olmuş. Şimdi fark ettim: "Teknoloji okur-yazarlığı" olmalıymış. Bir tarafta Android'ciler (ki ben) diğer tarafta Apple IOS'cular (ki saygı duyarım yine ben). O bunu yapabiliyor, bu yapamıyor, bu özellik onda yok bende var, ben daha stabilim, benim ekranım daha geniş. Ben daha çok uygulamaya destek veriyorum. Sonra çapraz kurlar başlıyor. Bendeki uygulamalar hem bilgisayarda var, hem diğer platformlarda. 

Sıkıntı ise şu ! Gerçekten hepimizin cebinde evdeki buzdolabı fiyatında avuç içi kadar mini bilgisayarlar mevcut. Üstelik mobil ağlar ve internet yaygınlığı sayesinde bu cihazlar sadece mini bilgisayar değil üstelik bir de akıllı'lar. Kimi zaman küstah bile olabiliyorlar. Sonuçta elinizdeki cihazla yapabileceklerinizin sınırı yok. Mühim olan o cihazın ne kadar akıllı olduğu değil. Kullananın ne kadar akıllı olduğu. Okur yazarlığımız o kadar sınırlı ki, bir üst modelin neden bir üst olduğunu bilmeden alıyoruz. Neye ihtiyacım var, bu cihaz hayatımda neyi kolaylaştırır, ne kadar para verirsem ederini ödemiş olurum, ne kadar para verip üstünü alırsam gereğinden fazlasını almış olurum. Her zaman son teknoloji gerçekten son teknoloji midir? Bir önceki yazımda da benzer bişeyden bahsetmiştim aslında. İşin maddi boyutunu bir kenara bırakalım. Sormak, sorgulamak istediğim elimizdeki cihazları ne boyutta kullanabiliyoruz? Her detay ayarından, sensörlerinden, uygulamalarından haberdar mıyız? Bir NFC tag araştırmaya başladım, sırf yeni aldığım telefonda var diye. Alırken haberim yoktu. Daha dün akşam öğrendim ki, 3-4 çeşit tag var, hepsinin farklı özellikleri var, her telefon her tip nfc tag'ını desteklemiyor. vs.vs. Bu, başka bir blog yazısının konusu.. Zaman zaman da insanlara kızıyorum. Sadece facebook iletilerine bakmak, twitter'a tweet atmak için akıllı telefon alıyorsan ki %90 öyle yapıyor, son teknolojiye ihtiyacın yok arkadaşım. Bunun en ucuzu da aynısını yapıyor. Elindeki cihazın upgrade'i nereden yapılır, yeni uygulamalar nereden yüklenir, senin telefona uyduğun değil, telefonun senin elinde bir silaha dönüşeceği veya şıp diye bütün ayarlarına hakim olabildiğin bir dünya olsun istiyorum belki de.. Ya da herkes o detayda bilmeyebilir ama temel şeyleri bilsin. Cep telefonunun wireless'ı nasıl açılır kapanır, bluetooth ile cep telefonu başka bir cihaza nasıl bağlanır. Yan komşuya son dedikoduları, instagram'daki bilmemkimin fotolarını cep telefonundan göstermek değil de dünyanın öbür ucunda olan biteni de takip edebilen veya iletişim kurabilen. Cep telefonunu entellektüel amaçları için de kullanabilen ya da en azından kullanabilen. 
Daha basit örnekler vermeye çalışayım; cep telefonundan dağın başında faturasını ödeyebilen, para transfer edebilen, mail gönderip alabilen, yanında kimliği olmadığı halde sorulduğunda şak diye cep telefonundan çıkarabilen veya mail ile gönderebilen. Ne bileyim işte, magazin dışında da telefonun yapabildiklerini kullanabilen bi nesil istiyorum. Teknoloji okur yazarlığımızın, özentimizin gerisinde olduğunun farkındayım. Malesef işin magazin boyutunu henüz geçemedik. Teknoloji dışındaki yeteneklerini teknolojiyi de kullanarak yaymayı başarabilen veya işindeki performansını arttırmak için kullananları görmeyi isterim. Elin adamı (Amerika'daki lise öğrencisi) oturduğu yerden bir blog veya videolog'lar ile bir anda 100'lerce kişiye ulaşıyor. Takipcisi oluyor. Adam resmen dünyaya yayın yapıyor. Eskiden imkan yoktu, bu tür şeyler için çok yatırım gerekirdi. Bir ekiple çalışmak, bu işe para yatırmak vs. gerekirdi. Şimdi platformlar hazır. Yatırım çok az. Sadece fikirlerle bir şeyleri birleştirerek yapmak mümkün. Sadece girişimci ve aklını kullanan insanlar gerekiyor. İnşallah okur-yazarlığımız ortalamanın üstüne çıkar da, teknoloji rüzgarını arkamıza alır yürür gideriz.. Herkese ihtiyacı olduğu ve kullanabileceği kadar teknoloji, gereğinden fazlasının olmadığı (biraz da gerçek sosyal) bir dünya diliyorum. Klasik olacak ama bu cihazların kölesi değil efendisi olun. Bu yüzden de okur-yazarlığınızı arttırın. ;)