23 Temmuz 2009 Perşembe

Biriktirmek üzerine..

TDK biriktirmeyi böyle tanımlamış:

biriktirmek (-i)
1 . Toplayıp yığmak. 2 . Bir şeyi ölçülü kullanarak artırmak, tasarruf etmek: "Daha önce biriktirdiğim iki buçuk liralarım, fakülte kitaplarına, sözlüklere gitmişti."- A. Ağaoğlu. 3 . Öğrenme, yarar sağlama vb. sebeplerle bazı nesneleri bir araya getirmek, koleksiyon yapmak

Bu da çöp:

çöp isim Farsça ç°b
1 . Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası: "Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi."- P. Safa. 2 . Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi, gübür.

Annem her ay Ayşe teyzenin parasını ta ay başından ayırır, ay sonuna kadar saklar, çok ihtiyacı olsa bile dokunmazdı. Anne saçmalama, gelecek ayın parasından da ödersin ne olacak diye çok kızardım. Sonra hikayesini anlattı. Neden o parayı hep önceden ayırıp, sonradan dokunmadığını.Okay küçükken hastalanmış ve o ara annemin yanında para olmadığı (ayırmadığı için) sıkıntı çekmiş. O günden sonra da belli miktar parayı mutlaka saklar olmuş. Zorda kalırsam korkusuyla.

Kıssadan hisse insan ne için saklar? ne için biriktirir? Bir gün lazım olur diye korkusundan biriktirir. Çok değişik şeyleri bir araya getirip yeni bir şey ortaya çıkartmayı seviyordur, kullanırım diye biriktirir. Koleksiyon olsun diye biriktirir. Atamaz, eşya da olsa cansız da olsa bağlanır biriktirir.

Ne zaman atar, artık ihtiyacı olmadığında atar. Elinde aynı şeyden ihtiyaç duyabileceğinden fazla varsa atar. işe yaramadığına emin olduğunda atar. Fark ettiğinde atar. Yenisini aldığında atar. Alabileceğinde atar.

Birikenler - biriktirdiklerimizdir ! bizi biraz da biz yapan. Sevinçlerimizi biriktirir ne güzel bir gün, ne güzel bir yıl, ne güzel yıllardı deriz, arkadaşlarımızla, sevgililerimizle paylaşırız. Acılarımızı biriktirir kalbimizi eğitiriz. Bir daha yaşamamak için, yaşarsak acı çekmemek için, ders çıkartmak için, paylaşmak için. Sevgililerimizi biriktiririz. Belki onları hatırlatan eşyaları atsak da içimizde biliriz onlardan bize kalanları. Sevgililerimizi biriktirir bir sonrakinde aynı hatayı yapmadan, ondan da aynı hatayı görmeyeceğimiz bir ilişki ararız. Paramızı biriktirir yeniler alırız, giysileri biriktirir çeşit çeşit giyiniriz, mp3 biriktirir müzik arşivimizi genişletiriz, ayakkabı biriktirir her giysinin altına farklı ayakkabı giyeriz, eski eşya biriktirir antika koleksiyonu yaparız. Kısacası yaşadıkça bizimle yaşayan, yaşlanan bir çok şeyi kopamaz biriktiririz.TDK'nın tanımladığı gibi;Toplayıp yığmak için biriktiririz (para gibi), ölçülü kullanıp arttırmak, TASARRUF ETMEK için biriktiririz ya da öğrenme, fayda sağlama için biriktiririz.Atmak için ise çöp olması yani YARARSIZ, PİS veya ZARARLI olması gereklidir. Ya da yenisini alabileceğiniz zaman değiştirmek için atarsınız.

Birikimlerle alay edilemeyeceği gibi birikenlere de saygı duyulmalıdır. Çünkü ister somut, ister soyut anlamıyla olsun birey biriktirdikleriyle o günlere gelmiştir. Kendi birikimlerini göz ardı etmek ve birikimlerden birisi olmak üzereyken diğer birikenleri çöp saymak kendi kendine de hakaret sayılır..

1 yorum:

  1. Biriktirmek... Bir tür yaşam biçimi olsa gerek. Yaşadıklarına, ondan arta kalanlara dönüp giden insanlara bir tür gıptayla bakmışımdır hep. Dümdüz yürüyüp giderler, geride ne bir fotoğraf kalır ne de bir günbatımında açılan şarabın anısı.

    Onlardan olamadım hiç, iflah olmayan bir tür garip canavar olsa gerek içimde. Senelerce biriktirip durdu. Sadece anılarla yetinmedi, sinema biletleri sakladı, ilk dokunulan mendilleri biriktirdi, çiçekler kuruttu, sayfalar dolusu mektuplar arşivledi. Ahh o mektuplar, çoğu suya yazıldı -ve onu sadece bir kisi bildi- verilmedi sahiplerine. Çekmeceler doldu taştı, dolapların kapıları kapanmaz oldu. Birikti, birikti... Birikenler içimden doldu taştı...

    En taştığı zamanımda kusarcasına yazmaya başladım, hiç görmediğim ve asla görmeyeceğim insanlar okusun diye. Birileri biriktirdiklerime şaşırdıkça şaşırdım içimdekilere... Daha çok yazdım, belki anlatmak istediklerimi anlaması gerekenler olmasa bile bir başkaları bilir diye... Terziyle söküğü dolandı zamanla birbirine...

    Ve bir gün...

    Bir gün çekmecelerden birini açtım, belki şeytan dürttü belki birikenler artık sırtımda bir yüktü bilmiyorum. Ama ayıklama zamanı gelmişti. Yıllarca kıyamadıklarım, emek emek ayırdıklarım battal boy mavisinden bir çöp poşetinde yerlerini aldı. Yine de itiraf etmeliyim her şeyi atamadım, önce fotoğrafları ayıkladım...

    Fotoğraflar... Hayattaki nadir kıskançlıklarımdan birisidir eski resimleri yırtıp atabilen insanlar. Onu hala beceremedim. Anı niyetine sakladığım çer çöptü işte en nihayetinde temizlenenler. Ama en büyük savaşı 9 senelik kurutulmuş tek bir gülde verdim...

    Biriktirmek... Bir yaşam biçimi demiştim değil mi? Her şey bir yana, film kareleri biriktiriyoruz içimizde. Bir rakı sofrasında o an hatırlanamayan ama sonrasındaki hiç bir fasılda aklından çıkmayan bir şarkı, tam çağırdığında gelen bir aşkın ilk bakışı. Kimi zaman onsuz dünyanın duracağını sandığından vazgeçişinin uykusu ya da hemen sonrasında hayatında çok geç kalmış bir vakitte uçurduğun ilk uçurtmanın kuyruğu...

    Biriktirdiklerimiz... Aslında "biz"im özetimiz...

    YanıtlaSil