30 Ekim 2011 Pazar

Kısa (Gerçek) Hikayeler 2: Mesleği Seçme Gerekçem

Bu; şu anki mesleği seçmemdeki ve sevmemdeki nedenin hikayesidir..

Seneee?? 90’ların başlarıydı yanılmıyorsam. İlk bilgisayarımı aldığım yıllar. (Bkz. Bir önceki mini hikaye.) Evdeki 386 PC’mi oyundan çok, yap-boz misali kurcalamaya meyilliydim. Sürekli bir yerlerini bozup, sonra tekrar çalışır hale getirmek için çabalıyordum. İnternetin yaygın olmadığı, Google’ın ise henüz hiç olmadığı zamanlar. Hatta o yıllardan hatırladığım ünlü Altavista Search Engine ve Yahoo’nun araması meşhurdu. Her neyse. Annemin iş yerinden bir arkadaşı da bize yakın otururdu. Onun çocuklarından Alper abiyle bilgisayarında bişeylere bakarken, Simcity oyununu çok sevdiğini, oyunu bitirdiğinden bahsediyordu. Oyunun yenisi de çıkmıştı ama benim bilgisayarım çalıştırmıyor dedi. Bilgisayarı benimkinin bir üst sınıfıydı, 486. Ram’i falan da iyi olduğuna göre, o da çalıştırmıyorsa zaten oyun boşuna yazılmıştır diye düşündüm. Ne hata veriyor diye sorduğumda, Vesa driver falan gibi bişeyler diyor dedi. Kendi bilgisayarımı kurcalarken aklımda kalan bilgilerle çözülebileceğini düşündüm.

O yıllarda işletim sistemi DOS olduğundan bilgisayar açıldığında DOS yüklenip, siyah komut ekranı gelirdi. Buradan dileyen WIN yazıp Windows 3.1’i açar, dileyen de komut satırından cd, yazıp oyun dosyalarının olduğu klasörlere gider, oyunları açardı. Önemli olan detay; mouse yazıp mouse driver’ını yüklemediyseniz, windows açıldığında mouse falan kullanamazdınız. Yani mouse ikon’u ekranda öyle durur ama sadece dururdu, hareket etmezdi. Şimdiki Directx misali oyunların bazılarını çalıştırmak için de ekran kartının driver DİSKET’lerinin içinde Vesa diye bir klasör olurdu. Tıpkı mouse komutu gibi bu VESA driver da hafızada ekran kartının kullanımına özel bir alan açar ve grafik işlemleri için hazır komutlar yüklerdi bilgisayara.

Demiştim ya, kendi bilgisayarımda oyundan çok kurcalama tecrübem olduğundan bu geldi aklıma. Yani kendi bilgisayarımda da ekran kartının disketini gezerken VESA driver diye bir klasör dikkatimi çekmişti. Ekran kartının disketlerini istedim. Disketlerden ilgili dosyayı bulup çalıştırdım. İşin doğrusu ne yaptığım konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Tamamen doğaçlama bir şekilde Vesa driver’la ilgili bişeyler diyorsa burada da Vesa adı geçtiğine göre bir işe yarıyordur diye varsayımsal ilerliyordum. Veeee Evreka ! Driver yüklendi, peşinden oyunun komutunu çalıştırdığımızda ekranda bu sefer hata yerine grafikler belirdi. Alper abi hem hayret etmiş, hem de çok sevinmişti. Bana Odtü’de bilgisayar mühendisliği okuyan bir arkadaşının bile uğraştığını ama oyunu çalıştırmayı beceremediğini anlattı. Daha sonra bu oyunu da bitirmek için hırs yapacağını kast ederek, sayende bir kaç gün daha uykusuz geceler beni bekliyor dedi.

İşte böyle; problem çözmedeki merakım bilgisayarla birleşince ideal mesleğimi bulmuş oldum. Çok bildik sözlerden olan; ben sevdiğim bir şeyi yapıyorum, insanlar da bunu yaptığım için bana para veriyor. Keşke herkes bu kadar şanslı olsaydı. Tabi şansın yanısıra bu alanda çalışabilmek için ilgili bölümü okuyamadığım için benim de epey çabalamam gerekti. Bilg. Müh. yerine Mak. Müh. kazanıp okuyunca, 4 zorlu eğitim yılı ardından, belki bir 4 yıl daha çalışıp gerekli meziyetleri kazanmak için eğittim kendimi. O gün bu gündür de sizlerin öfff niye çalışmıyor bu alet, ne desem anlamıyor dediğiniz işler için kafa yormaya devam ettim. Sistemciyi programcıdan ayıran yegane fark da budur zaten. Programcı yaratıcı olur, bir şeyler tasarlar ve ortaya koyar. Bunu yaparken sürekli kod yazar ve kodu satır satır kendi takip edebildiği için (debugging) karşılaştığı problemlerin çözümü kısmen daha belirgindir. Sistemci ise, hazırlanmış alt yapıları (programları) kullanarak verimli bir çalışma ortamı oluşturmaya çalışır. Bu esnada çoğu programı veya donanımı kendi yapmadığı için eline geçen bütün bu araçların doğasını anlamaya, algılamaya çalışır. Detaylı uyarıların çözümü kolaylaştırdığı gibi bazen çok genel geçer “bilinmeyen bir hata oluştu” gibi sorunlardan da yola çıkarak problemi çözmeye çalışır.

Hayatta hep çözebileceğiniz ve sebeplerini bildiğiniz basit hatalarla karşılaşmanız dileğiyle.. ;)


Dipnot: Blog'a Comment eklemek ile ilgili sorunun çözümünü bu video'dan izleyebilirsiniz.

1 yorum:

  1. For example, a low base cost for one product may make it an apparent selection, till you understand that it would take 21 business days to reach clients with your most affordable delivery option. Print on demand can be utilized to build a business primarily based on the dropshipping model—where the products and delivery are all dealt with by a third get Heated Blanket together. It’s some of the accessible ways to supply products or start an online business, however you should to} know the perks and limitations earlier than you dive in. Overnight Prints is your full one-stop resolution for your mailing companies needs. Let us deal with direct mailing to your clients, family and friends. Show off your assortment of products or services with professional paper, gloss, colour and stitching, all customized to your liking.

    YanıtlaSil