10 Nisan 2016 Pazar

IKEA Mucizesi Mercek Altında

Bir süredir bu yazıyı yazmak için karşıkonulmaz bir istek duyuyorum. Çünkü uzun bir süredir uzaktan takip ettiğim, son zamanlarda da yakından izlediğim IKEA hakkındaki fikirlerimi toparlamak istiyordum. Belki katılırsınız, belki katılmazsınız, ben ürünleri, pazarlama stratejileri ve satış çizgisiyle bu markayı son derece başarılı buluyorum. Ve ürünlerini kullandıkça, fikirlerim daha da pekişmiş oldu. Bu yüzden tüm bunları derleyip burada sizlerle paylaşmak istiyorum.

Birincisi IKEA ürünleri genel itibariyle emsallerinden ucuz gibi görünse de aslında her ürün için bunu söylememiz doğru olmaz. Ürünlerin kalitesine gelince hepsi çok sağlam ve evladiyelik de diyemeyiz. Peki bu olumsuzluklara rağmen bu başarı nereden geliyor? Birincisi ürünlerdeki modüler yapı. Hemen her ürünün bir diğeri ile mükemmel uyumu, ölçüleriyle bir diğerinin devamı gibi kullanılabilmesi ürün yelpazesini ikiye üçe katlıyor. Hatta doğru bir benzetme olursa Türkçe'de kelime sayısı bir çok diğer dile göre daha az'dır. Oysa anlam ve anlatım bakımından en zengin dillerden biridir. Ek'leri, tamlama, türetme gibi (göz, göz-lük, gözlük-çü) anlam bir kelimeden türeyerek 3-4 anlam doğmasına neden olur. İşte IKEA da aynı bunun gibi bir kütüphaneyi, basit bir kutu ile oyuncak dolabına, sonradan eklenen kapaklarla kapaklı bir dolaba, çekmecelerle de adeta bir şifoniyer'e dönüştürebiliyor. Dar geldiğinde iki üç parçaya bölüp odanın farklı noktalarında kullanabildiğiniz, az geldiğinde yanına yeni dolaplar ekleyerek büyütebildiğiniz sınırsız sayıda çözüm mevcut.
İkinci mucizesi tabiki nakliye ve montaj için kompakt yapıda sunduğu ambalajları. Kilometrelerce uzaktan da olsa ürünleri çok rahat yükleyip gönderebiliyor. Mükemmel paketleme sayesinde çok dar alana çok fazla ürün sığdırabiliyor. Ürünlerin montaj işlemlerini de hazırladığı mükemmel kitapçıklarla çok basite indirgeyip, müşteriye yaptırdığı için hiç bir uzmanlık, personel çalıştırmak zorunda kalmıyor. Kitapçıklarında yalın bir dil bile değil, sadece resimli anlatım kullandığı için bir çocuk bile oyuncak parçalarını birleştirdiği gibi sırayla parçaları birleştirebiliyor.
Üçüncü albenisi de mağaza düzeni, sunum, tasarım, showroom'unda yatıyor. Gezerken asla sıkılmadığınız, aksine her detayına ayrı hayran kalıp kaybolduğunuz bir mağaza. Üstelik her bölüm gerçek ev düzeninde hazırlandığı ve detaylandırıldığı için hangi ürünü, kendi evinizde nasıl konumlandıracağınız da hemen gözünüzde canlanıyor. Hatta hiç aklınızda olmayan ürünler bile görsellikle satın alma isteği uyandırıyor. Bu arada küçük parçaların çok ve ucuz olması da ayrı bir ilüzyon. Çoğu zaman "aman canım, alt tarafı basit bir mandal, hem de 1 lira, ne olacak? alayım gitsin.." dediğiniz şey daha siz farkına varmadan kasaya gelene kadar diğer minik ürünlerle birleşerek 100leri, 200leri çoktan bulmuş oluyor. Çoğunlukla basit bir ürün almaya girdiğiniz veya hedefli gittiğiniz mağazadan eliniz kolunuz dolu, yükte hafif pahada ağır olarak çıkıyorsunuz. Kasaya gelene kadar da almış olduğunuz 10 tane 10 liralık ürünün cebinizden 100 lira fazladan çaldığını fark edemiyorsunuz. Çünkü hep basit, ucuz, zararsız şeyler almıştınız.
Her neyse.. Gelelim yine başarılarının sırlarına.. Bazı ürünlerde o kadar basit, o kadar mantıklı, o kadar çok yönlü, o kadar güzel tasarımlar kullanmışlar ki, çok basit bir üründe bile birden fazla fonksiyon yüklemeyi başarmışlar. Hafif, vida yerleri belli olmayan, çok güçlü değil ama doğru kullanılırsa uzun süre de başarıyla kullanılabilecek ve estetik ürünler.

Şöyle iki basit örnek vereyim: haftasonu minik bir gardolap almıştık. İki kapaklı. Yapım şemalarına zaman zaman çok dikkat etmek gerekebiliyor. Her iki kapağı da aynı boy, aynı simetride hazırlanmış. Şemalarda da sağ veya sol belirtilmemiş. Yani birbirleri yerine geçebiliyor. Birini hazırladım, yerine taktım, sorun yok. İkinciyi takıcam, menteşe yerleri bir türlü karşılamıyor. Üst tamam, alt tamam.. orta menteşe bir sıra altta. Şemayı tekrar kurcaladım. Çok basit bir adımı atlamışım. Sağ tarafta menteşeyi ortaya takarken, solda bir üst sıraya takmış. Bu detayı atlamıştım. Sonra nedenini anladım. Rafları yerine yerleştirirken eni tam geldiği için önce çapraz yapıp dolaba soktuktan sonra yerine göre düzeltiliyor. Menteşenin biri üstte biri ortada olacak şekilde konumlanmış ki raflar çapraz konulduğunda kolayca yerine otursun. Diğer türlü menteşe buna engel oluyor. (bunun yerine önce raf konur, sonra menteşe takılırdı, ne var bunda diyebilirsiniz. Ama rafı her çıkartmak istediğinizde kapakları da sökmek istemezdiniz herhalde?


Bir diğer basit tasarım örneğim ise çekmecelerde. Geniş çekmecelerin içindeki kontrplak'ı desteklemek için zaten çevresindeki tahtalara kanallar açılmış. Buna da ne var bunda, yıllardır bu iş zaten böyle yapılıyor diyeceksiniz. Benim hoşuma giden, son basit dokunuş ve aslında onun montaj şekli. Tam ortasına alttan sehim yapmasın, yük binince çökmesin diye metalden bir destek konulmuş. Tüm montaj bitince onu takıyorsunuz son olarak.



Uzun lafın kısası kendime hep şunu sordum, bir dönem orta doğu ve balkanların en büyük mobilya üretim bölgesi olduğu söylenen Sitelerden neden böyle tasarımlar çıkmadı? Bırakın dünyada marka olmayı, Türkiye'de marka olmayı bile başaramadı çoğu atölye. Muhtemelen sadece mevcut tasarımları kullandılar, türettiler, büyük düşünüp seri imalatı, zamanında teslimatı umursamadılar. Bunları böyle paketlersek kolay taşırız, kolay taşırsak dünyanın öbür ucuna gider, bunlara montaj klavuzları hazırlar dokümante ederiz diyemediler. Güzelce tasarlar, sunum için her detayı düşünürüz diyemediler. Olduğu kadarını yapar, yaptığımız kadarını satar, sattığımızı götürür, götürdüğümüzü monte eder, Getirme götürme, montaj parası da alırız dediler. Oysa bunların da ayrı maliyet kalemleri olduğunu unuttular. Zamanında teslim etmediler. Üretim bandı kurup, seri imalat yapamadılar. Bu yüzden insanlar haftalarca beklemek yerine hazır rafta gördüğü ürünü anında alıp, akşam evinde kullanmayı görünce tabiki tercih etti. Çok kaliteli değil, her zaman çok ucuz da değil. Ama üretim, dağıtım ve pazarlama ağını taktir etmemek elde değil. Bravo IKEA..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder